Her tarafımızı saran ekranlar. Bilgisayarımızdan maille göremiyorsak, cep telefonumuza, cep telefonumuz uzaktaysa kolumuzdaki akıllı saatlere gelen bildirimler. Her an ulaşılabilirlik, her an iletişime açık olmak. Elimizde , önümüzde etrafımızda olan ekranların hayatımıza sunduğu konforlar, pek çok teknolojik aletin tek bir üründe toplanmasının verdiği rahatlık. Bunların yanı sıra gelişen teknolojiler ile hep bir sonrakine ulaşma, daha iyisini satın alma isteği. Teknolojisi geliştikçe daha kırılgan, daha hassas, şarjı daha az giden telefonlar. Ve bağımlılıklarımız, kaybettirdiği zaman.
Son yıllarda yaşadığımız teknoloji ‘İyi mi? Kötü mü?’ kafa karışıklıklarımız.
Geçenlerde okuduğum ‘Samsung LCD ekran dönemini kapatıyor’ haberi üzerine önüme çıkan yazılara haberlere bir göz attım. Samsung HYPERLINK “https://www.sondakika.com/samsung-display/” HYPERLINK “https://www.sondakika.com/samsung-display/” Display, LCD’ye ilişkin tüm patentlerini sattı. 577 adet patent, CSOT’a (China Star Optoelectronics Technology) transfer edildiği yazıyor. The Elec’te yer alan rapora göre Samsung Display, İlk olarak yaz aylarında başlayan bu transfer, Güney Kore’de patentlenen LCD’leri içeriyordu. Geçtiğimiz günlerde ABD Patent Ofisi’ne kayıtlı 577 patentin daha transfer edildiği belirtiliyor. Firmaların ürün satışından elde ettiği gelirlerin yanı sıra lisans verdiği ve patent hakkının satışından elde ettiği gelirleri de hatırı sayılır değerlerde. Samsung ve onun gibi pek çok teknoloji firması, patentli teknolojilerini birbirlerine lisans vererek kullanabiliyorlar ve bundan da güzel bir gelir elde ediyorlar.
Gelelim Samsung’un sattığı patentlerin yerine ekran olarak ne kullanacağına. Ara ara duyduğumuz yeni teknolojik ekranlarla ilgili karşılaştırmalı kısa bir bilgi vermek istedim. Genel olarak okuduğum en net şey ekran inceliği azaldıkça ve esneklik arttıkça yaşanan bir olumsuz durumda hasar görme ihtimalinin de o derece artması ve kullanım süresinin de aynı oranda kısalması.
OLED EKRAN; Açılımı “Organic Light Emitting Diode” olan “Organik Işık Yayan Diyot” olarak tanımlanan ekranlar istenilen her boyuta uygun olarak üretilememesinden dolayı genel olarak televizyon panellerinde, bilgisayar monitörlerinde, dizüstü bilgisayar ekranlarında daha çok büyük ekranlarda kullanılıyor ve LED teknolojisine göre çok daha küçük, hafif, esnek ve ince bir yapı sergiliyor. En dikkat çeken özelliği ise koyu renkleri yansıtırken az enerji tüketiyor oluşu.
AMOLED EKRAN; Açılımı ‘Active Matrix Organic Light Emitting Diode’ olan AMOLED teknolojisinde çok daha esnek, hafif ve ince olduğu için tüm cihaz ekranlarında rahatlıkla kullanılabilir. AMOLED ekran teknolojisi çok daha esnek ve hafif olduğu için akıllı saatlerde, farklı boyutlardaki tabletlerde, taşınabilir müzik çalarlarda, oyun konsollarında, farklı prodüksiyon donanımlarında ve dijital kameralarda kullanılıyor. Kolayca istenilen şekilde üretilebilen ve her alanda verimli kullanılabilen AMOLED teknolojisi, endüstriyel alanlarda da kullanılıyor.
OLED, LED’den; AMOLED de OLED’den daha pahalı bir teknoloji. Bunun nedeni her yeni teknoloji ile kazanılan incelik, hafiflik ve esneklik. Çok daha yaygın kullanım için kullanışlı hale getirilen ekranların aynı zamanda dayanıklı olması için harcanması gereken maliyet oldukça yüksek. Bu nedenle her yeni ekran teknolojisi daha maliyetli bir üretim süreci geçiriyor.
AMOLED, LED’den; OLED de AMOLED’den daha iyi bir ekran görüntüsü sunuyor. AMOLED ekranların bir dezavantajı güneş ışığına maruz kaldığı zaman sunduğu görüntü kalitesinin bozulmasıdır. Güneş ışığı ya da yoğun ışık altında ekran yansıma yapacak ve ekran görünmez hale gelecektir.
OLED, LED’den; AMOLED de OLED’den çok daha fazla esnekliğe sahip . Daha da esnek bir ekran olan “FOLED” gibi ekranlar ileride taşınabilir cihazlarda çok büyük konfor sağlayacağa benziyor. Örneğin cebimizden, yanından çekince sarılmış ekranın dışarı çıktığı bir kaleme sahip olacağız. Teknolojisiz kalmayacağımız, bir o kadarda teknolojiden uzak bir hafta dilerim.