“Efendiler! Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz”
Her 28 Ekimde aklıma gelen ve beni çok etkiyen bir söz. Atatürk ‘Nutuk’ kitabında bu sözün söylendiği günü detaylı bir şekilde yazsa da, oradaki kişilerin ve kendisinin tam olarak hissettiği şeyi hep merak etmişimdir.
Bir koltukta oturup izlediğimi düşünüyorum. Yer Çankaya Köşkü. . Mustafa Kemal, İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa ve Kemalettin Sami Bey’i eve yemeğe davet etmiş. Latife hanım evde yemek hazırlamış, sofrayı kurmuş. Tabakları yiyecekleri koymuş bir yerlere çekilmiş. Beyler hep beraber yemek yiyorlar. Belki ülke sıkıntılarından belki hükümetin içinde yaşanan bölünmelerden, belki İsmet paşanın beklenen başkanlığından, heyecanlı seçim beklentilerinden bahsediyorlar. Neler yapılabileceğinden konuşuyorlar. Belki bir yandan yemeklerin lezzetini değerlendiriyorlar. Ve Mustafa Kemal “Efendiler! Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” diyor.
Kitabında ondan sonrasını şöyle anlatıyor Mustafa Kemal; ‘Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim.’
Koltuktan izliyorum gururlarını, heyecanlarını, çalışkanlıklarını, kaygılarını. 100 yıl sonrasından hissedilebilir mi bu duygular. Hissedilir.
Bir zaman makinesi olsa tarihte nereye gitmek istersin deseler o tarihlere gitmek isterdim. Bu değişimin yaşandığı bir ülke içinde olmak, Tabelalarda Arapçadan Latin Alfabesine geçişi gözlerimle görmek isterdim. Beyefendilerin fesden şapkaya geçişini, kılık kıyafetin değişmesiyle sokaklara gelen şıklığa tanıklık etmek isterdim. İlk cumhuriyet kadınlarından olmayı çok isterdim, bunun için en başta mücadele edebilmeyi, kurulmasında bir katkım olabilmesini. Buna artık imkanımız olmasa da devam etmesine katkımız ve mücadelemiz bitmemeli.
Biz, sonradan cumhuriyetin içine doğanlar, kuruluş mücadelesini ve azmini unutmadan, her an yitirilme ihtimali varmış gibi cumhuriyeti savunmamızı, Atatürk’ün ilkelerinin ışında yürümeyi, minnet ve şükran duygularımızı yitirmemeli, her daim canlı tutmalıyız. Gururla 100. Yılımız kutlu olsun.