Bildiğiniz gibi sınai mülkiyet tescilleri, öncelikli olarak marka tescili, tasarım tescili ve patent tescilini ifade etmektedir. Bu tescillerin hepsinin ayrı bir koruma yapısı ve prosedürü vardır. Yurtdışından Türkiye’ye ve Türkiye’den yurt dışına en çok yapılan sınai mülkiyet çeşidi de marka tescili.
Tescillerde ülkesellik ilkesi vardır. Yani tescilinizi hangi ülkede yaptırırsanız sadece o ülkede koruma sağlarsınız. Aynı marka farklı ülkelerde farklı kişiler üzerinden tescil edilebilir ve biliyoruz ki ilk başvuru yapan hak sahibidir. Bu noktada markanızın Türkiye’de tescilli olması tüm dünyada markanızı koruduğunu ve istediğiniz ülkeye ihracat yapabileceğiniz anlamına gelmez. Türkiye’de ürettiğiniz bir ürünü dünyanın pek çok yerine gönderebilirken Almanya’da başkasının üzerinde bir tescil olabilir ve sizin o ürünlerinizle o ülkeye giriş yapmanızı engelleyebilir. Firmanızın veya ürünlerinizin isminin bir ülkede başkası tarafından tescil alınmasını engellemek ve ticaretinizi rahatça yapabilmeniz için ihracat yaptığınız veya yapma hedefinde olduğunuz ülkelerde marka tescilini ihmal etmemelisiniz.
Türk lirasının değer kaybetmesiyle yurt dışı tescil bedelleri de maalesef arttı. Uluslararası anlaşmalarla bir ülkede 100 CHF’ye marka tescili yaptırırken ödediğimiz TL bedeli çok komik bir rakam gibi dururken şimdi bu bedeller işletmeleri çok zorluyor. Ülkelere toplu başvuru yaptığımızda bedeller de toplamda büyük yekûn tutuyor. Bizim yaptığımız için pek çok kaleminde olduğu gibi yurt dışı marka tescilinde de devlet destekleri mevcut.
Özellikle marka tescilini neden belirtmek istedim? Çünkü yurtdışı marka tescili ile ilgili 3 ayrı yerden destek var. Birinden olmazsa birinden muhakkak ödediğiniz bedeller desteklenir. Doğru bir danışmanlıkla hangisinden almanız gerektiği incelenir ve ona göre prosedür uygulanır. Bu destekler geri ödemesiz, hibe olarak alınmaktadır. Biz destek alamıyoruz, hiç ödememizi alamadık demeyin doğru yere başvuru yapıldığında alındığını göreceksiniz.
Yurtdışı marka tescili yaptıranlar için bu desteklerin farklarından bahsetmek istiyorum;
KOSGEB İşletme Geliştirme Destek programı kapsamında yurt dışına ödediğiniz harç bedelinin %60’ını alabilirsiniz. Burada sıkıntı limitin her başvuru için 10.000 TL olması. Malum paramızın değer kaybetmesinden 10.000 TL çok çabuk dolmaktadır. Bu destekten yararlanabilmesi için işletmenizin KOSGEB kapsamına giren bir işletme olması gerekir. Büyük ölçekli firmalar bu destekten yararlanamazlar. KOSGEB Yurt Dışı Pazar Destek Programı kapsamında alınabilmektedir. Bu destek yurt dışına açılmak isteyen veya yurt dışı pazarını büyütmek isteyen firmalar için hazırlanmıştır. Yurt dışına açılımla ilgili pek çok konuyu kapsayan programın 300 bin TL’lik bir desteklerinden biri de yurt dışı marka tescilidir. Bu programa başvuru yapabilmek için Türkiye’de marka tescil belgeniz olması şart, başvuru yeterli değil ve yine tabi KOSGEB kapsamına giren firmalar yararlanabiliyorlar. Destek oranı %70, destek üst limiti 20.000 TL’dir.
Ticaret Bakanlığı’ndan alınan destekler için bir İhracatçılar birliğine kaydınız olması gerekir. Ticaret Bakanlığı’nın en büyük avantajı hizmet bedeline de destek vermektedir ve üst limiti 50.000 TL’dir. Destek oranı %60’dır.
Ticari faaliyeti olan, vergi levhasına sahip her işletme bu desteklerden birinden muhakkak yararlanabilir ve ödemelerini belirtilen oranlarda geri alır. Devlet destekleri ile de ilgilenen biri olarak paranın sadece satışlardan kazanılmayacağını, devletin verdiği desteklerle de kazanca geçilebileceği inancındayım. Bol kazançlı bir hafta dilerim.